AVRUPA KONSEYİ VE GENÇLİK HAKLARI

Giriş

İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, Avrupa Konseyi’nin (AK) üç temel odak alanını oluşturmaktadır. Avrupa Konseyi, 20. yüzyılın başlarında yaşanan zulmü takiben 1949’da kuruldu ve bugün 47 Üye Devleti 800 milyondan fazla vatandaşla bir araya getirmektedir. Türkiye, (AK üyelik anlaşmasını 1949 yılında imzalamıştır ve Yunanistan ile birlikte Avrupa Konseyi kurulduktan sonra konseye ilk giren üyeler oldukları için “kurucu üye” statüsündedirler.

Avrupa Konseyi’nin iki ana insan hakları enstrümanı; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı’dır. Ayrıca, Avrupa Konseyi’nin iki yasal organından biri olan Bakanlar Komitesi, üye devletlere belirli konularda tavsiyelerde bulunur. Bu bölüm çoğunlukla bu yönlere odaklanmaktadır.

Gençlik hakları, özellikle iki yasal organ, Parlamenter Meclisi (PM) ve Bakanlar Komitesi (BK) arasındaki bir dizi iletişim yoluyla son birkaç yıldır Avrupa Konseyi’nin siyasi gündeminde yer almaktadır. Parlamenter Meclisi, yılda dört kez Strazburg’da toplanan tüm üye devletlerden ulusal parlamenterleri bir araya getirmektedir. Bakanlar Komitesi, Avrupa Konseyi’nin karar alma organıdır ve tüm üye devletlerin dışişleri bakanlarından veya bakan temsilcilerinden oluşur. Parlamenterler Meclisi’nin 2011 yılında gençlerin haklarıyla ilgili bir çerçeve sözleşme çağrısı ve ardından 2013 yılında gençlik haklarıyla ilgili bir Kamu Denetçisi (Ombudsperson) çağrısı Bakanlar Komitesi’nden olumlu yanıtlar almamıştır. Ancak Bakanlar Komitesi, gençlerin haklara erişimiyle ilgili bir tavsiye taslağının hazırlanmasını desteklemiştir.

Avrupa Konseyi’nin Çalışma Yapısı’nda Gençlik

Gençlik, Ortak Gençlik Konseyi ve Gençlik Departmanı aracılığıyla Avrupa Konseyi’nin karar alma ve çalışma yapısının önemli bir parçasıdır. Ortak Gençlik Konseyi, gençleri doğrudan etkileyen konular ve politikalarla ilgilenen bir ortak karar mekanizmasında hükümet temsilcilerini ve gençleri bir araya getirmektedir. Danışma Konseyi, son birkaç yıldır gençlik haklarına ve haklara erişime öncelik vermiş olup; Bakanlar Komitesi’nin Gençlerin Haklara Erişimine ilişkin Tavsiye Kararı lehine ortak taslak hazırlamış ve güçlü bir şekilde savunmuştur.

Avrupa Konseyi Gençlik Departmanı, daha iyi gençlik politikaları için kılavuzlar, programlar ve yasal araçlar geliştirmekten sorumludur ve aynı zamanda gençler arasında vatandaşlığı, hareketliliği, insan haklarını, demokrasiyi ve kültürel çoğulculuğu teşvik eden uluslararası gençlik faaliyetlerini desteklemektedir.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, insan haklarını destekler ve Avrupa genelinde bunların korunmasına ilişkin tavsiyelerde bulunur. Bu, ülke ziyaretleri ve ulusal makamlar ve sivil toplumla diyalog, insan haklarının uygulanmasına ilişkin tematik raporlama ve farkındalık arttırma faaliyetleri yoluyla elde edilmektedir. Ülkelere göre raporlar ve belgeler Avrupa Konseyi internet sitesinde mevcuttur. Ülke ziyaretleri sivil topluma kaygılarını belirtmek için bir fırsat sağladığından, ülkenize yapacağı bir ziyaretten önce Komiser ile iletişime geçerek bir görüşme ayarlamak, gençlerin haklarıyla ilgili endişeleri dile getirmek için başka bir yol sağlayabilir.

Son olarak, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri son yıllık raporunda, ulusal gençlik politikalarının uygulanmasını değerlendirmek için izleme mekanizmalarının eksikliğinin yanı sıra gençlik yapılarının karar alma süreçlerinde eşit ortaklar olarak tanınmadığı gerçeğini vurgulamıştır. [7]

[7] State of Democracy, Human Rights and the Rule of Law, Report by the Secretary General of the Council of Europe, 2016. Available here (accessed on 07/11/2016).

Bakanlar Komitesinin Tavsiyeleri

Bakanlar Komitesi’nden gelen tavsiyeler üye devletler açısında yasal olarak bağlayıcı değildir. Bununla birlikte, belirli konuların kabul edildiğini ve bunları ele almak için genel bir taahhüdü ifade ederek; bunun nasıl yapılacağı konusunda devletlere rehberlik ederler. Bağlayıcı olmayan doğası nedeniyle uygulamanın resmi bir izlemesi olmamasına rağmen, Bakanlar Komitesi üye devletlerden bir tavsiyeyi uygulamak için hangi önlemleri aldıkları konusunda bilgi vermelerini isteyebilir. Ayrıca bu tür tavsiyeler, sivil toplumun dikkat çekmesi ve konuyla ilgili hükümetin eylemini teşvik etmesi için yararlı bir savunuculuk aracıdır.

Bakanlar Komitesi, yakın zamanda özellikle gençler ve haklara erişimlerine ilişkin iki tavsiyeyi kabul etmiştir.

1) Dezavantajlı muhitlerde yaşayan gençlerin sosyal haklara erişimi hakkındaki CM/Rec(2015)3 sayılı Tavsiye Kararı:

Tavsiye kararı, dezavantajlı muhitlerde gençlerin karşılaştığı yoksulluğu, ayrımcılığı, şiddeti ve dışlanmayı önlemek ve ortadan kaldırmak için politikaları teşvik etmektedir. Tavsiye kararı, diğerlerinin yanı sıra eğitim ve öğretime, istihdama, yeterli ve uygun fiyatlı konutlara, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması yoluyla gençlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi çağrısında bulunmaktadır.

2) Gençlerin haklara erişimi hakkındaki CM/Rec(2016)7 sayılı Tavsiye Kararı:

Tavsiye kararı (ayrıca bkz.), geniş kapsamlıdır ve medeni, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsamaktadır. Devletlere şu konularda rehberlik eder: gençlerin eğitime, özerkliğe ve sosyal içermesine erişimin iyileştirilmesi, hareketlilik, aktif vatandaşlık, demokrasi ve katılım, farklı toplumlarda birlikte yaşama, bilgiye erişim ve korumanın yanı sıra sağlık hizmetlerine erişim.

Bakanlar Komitesi, Tavsiye Kararının kabul edilmesinden sonraki beş yıl üye devletler tarafından yapılacak takibi incelemeyi kabul etmiştir. Bu durum, 2016 ile 2021 yılları arasında gençlik haklarını teşvik etmede gençlik örgütlerini destekleyebilecek değerli bir araçtır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) medeni ve siyasi haklara odaklanmakta olup; Avrupa Konseyi’nin tüm üye devletleri tarafından onaylanmıştır. Sözleşmede belirtilen hak ve özgürlüklerin ulusal hukuka dahil edilmesi zorunludur ve bunlar hem bağımsız hem de güçlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin [8] (AİHM) kontrolüne tabidir. Ayrıca AİHM’nin kararları üye devletler için yasal olarak bağlayıcıdır ve üye devletler hükümleri ihlal ettiği gerekçesiyle para cezasına çarptırılabilir.

2012 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 18-35 yaşları arasındaki gençlere ilişkin beş alanı kapsayan ilgili içtihatların bir derlemesini sunmuştur:

* Profesyonel bir kariyere erişim * Vicdani ret * İkinci nesil göçmenlerin sınır dışı edilmesi * Zorla çalıştırma * Üniversite çalışmaları

Protokol ya Sözleşmenin çerçevesini değiştirerek, yürürlüğe girmesi için üye devletlerin oybirliğiyle onaylamasını gerektirebilir; ya da belirli sayıda devletin yürürlüğe girmeden önce imzalamasını gerektirecek şekilde korunabilecek hakları genişletebilir. Daha fazla bilgi için protokollerin listesine ve imza ve onay çizelgesine bakınız.

[8] Ovey, Clare & White, Robin C.A., Jacobs & White, The European Convention on Human Rights (4th ed.), p.18. New York: Oxford UP, 2006.

Sivil Toplum Katılımı

AİHM teoride stratejik davalar yoluyla gençlik haklarını desteklemek için kullanılabilir. Bu, hukuk sisteminin ve mahkemelerin, sonunda birçok insanı etkileyecek hukuki değişikliği meydana getirmek amacıyla bir insan hakları ihlalini vurgulamak için kullanılmasıdır. Stratejik dava başarılı olduğunda çok etkili olmasına rağmen dava süreci çok uzun ve kaynak ağırlıklı bir süreçtir. Söz konusu mahkeme tarafından belirlenen şartlara uygun ayrıntılı ve sağlam temellere sahip kanıt gerekmektedir. Kanıt, vakaya katkıda bulunmak isteyen kalifiye uzmanlar ve danışmanlar tarafından desteklenmelidir. Dahası, yerel hukuk yollarının tüketilmesini gerektirmektedir, yani AİHM’ye itiraz, temyizin mümkün olmadığı en yüksek düzeydeki ulusal mahkemelerde olumsuz bir sonucun ardından yapılmalıdır. Hayır amaçlı hukuki danışmanlık genellikle STK’lara ücretsiz olarak sunulur. Ancak bu, genellikle tahmin edilmesi zor olan belirli yasal ücretlerin tamamen yerini almayabilir. Bir hukuki davanın sonucu arzu edilen sonuç olsun ya da olmasın, benzer davaların gelecekte başarıya ulaşma olasılığı için bir emsal teşkil eder. Yukarıda belirtilenler göz önüne alındığında, AİHM, mevcut aracın amaçları açısından daha fazla değerlendirilmeyecektir; ancak savunuculuk çabaları sırasında her zaman önemli bir referans noktası olarak kullanılabilir.

Avrupa Sosyal Şartı

Avrupa Sosyal Şartı (ASŞ), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni tamamlamakta ve sosyal ve ekonomik haklara odaklanmaktadır. ASŞ özellikle istihdam ve çalışma koşullarını, barınma, eğitim, sağlık, tıbbi yardım ve sosyal korumayı kapsamaktadır. Orijinal versiyon 1961 yılından kalmadır ancak 1996 yılında revize edilmiştir. İki versiyonda paralel olarak mevcut olmakla birlikte, tüm üye devletler revize edilmiş versiyonu onayladıktan sonra orijinal versiyonun yerini alacaktır. Orijinal ve revize edilmiş ASŞ’nin imzalarının ve onaylarının bir listesi burada mevcuttur. Üye devletler üzerinde bir bütün olarak bağlayıcı olan AİHS’nin aksine ASŞ devletlerin hangi hükümleri bağlayıcı yasal yükümlülükler olarak kabul edeceklerini seçebilecekleri bir onay sistemine dayanmaktadır. Ancak, asgari düzeyde belirli maddeleri kabul etmeleri gerekir. Ülkelere göre kabul edilen hükümlerle ilgili ayrıntılar burada mevcuttur.

Avrupa Sosyal Haklar Komitesi (ASHK), ASŞ’ye uygunluğun izlenmesinden sorumludur. Bu, iki prosedür yoluyla yapılır: üye devletler tarafından raporlama ve Komiteye gönderilen Toplu Şikayetlerin değerlendirilmesi. Bu iki prosedür aşağıda sırayla açıklanmaktadır.

Toplu Şikayetler

1995 yılında Toplu Şikayetlere izin veren bir protokol kabul edilmiştir. Bu, belirli kuruluşların, bir ülkenin yasası veya uygulaması ASŞ’nin hükümlerinden birini ihlal ettiğinde endişelerini dile getirmesine olanak tanır. Ancak söz konusu devlet söz konusu hükmü kabul etmiş olmalıdır. 2016 itibariyle sadece 15 ülke Toplu Şikayetler protokolünü kabul etti. Şikayette bulunabilecek kuruluşlar, işverenlerin ve sendikaların ulusal veya uluslararası örgütleri ile Avrupa Konseyi’nde katılımcı statüsüne sahip olan ve şikayette bulunma yetkisine sahip uluslararası STK’lardır. Bireysel ülkeler, kendi yetki alanları dahilindeki temsilci STK’lara kendilerine karşı şikayette bulunma hakkı verebilirken, 2016 itibariyle bunu yalnızca Finlandiya yapmıştır.

Sivil Toplum Katılımı

Adından da anlaşılacağı gibi, Toplu Şikayetler bireysel bir vakaya dayanamaz, ancak daha geniş sistemik sorunları ele almalıdır. Yerel hukuk yollarının tüketilmesine gerek yoktur. Bir şikâyette bulunulduğunda, öncelikle kabul edilebilirliği ve bir dizi kriteri karşılayıp karşılamadığı değerlendirilir. Kabul edilebilir bulunursa, şikâyet, devletin Avrupa Sosyal Şartı’na (ASŞ) uyup uymadığını değerlendirmek için incelenir. Devletin ASŞ’yi ihlal ettiği tespit edilirse, devletten, yasa ve uygulamada uygunluğa ulaşmak için planlanan önlemlerini Bakanlar Komitesi’ne (BK) bildirmesi istenir. BK, bir devletin durumu uygun hale getirmeye yönelik beyan edilen niyetini dikkate almak için basit oy çoğunluğu ile bir karar alabilir. Devletten yanıt gelmezse, BK üçte iki çoğunlukla bir tavsiye kabul edebilir. Devletler, ASHK kararlarına saygı göstermek zorunda olsalar da bunlar iç hukuk sisteminde uygulanamaz. Bu durumda mahkeme kararlarıyla aynı ağırlığı taşımadıkları anlamına gelir. Toplu Şikayetler prosedürü hakkında daha fazla bilgi burada mevcuttur ve bir şikâyet yapıldıktan sonra sürecin basitleştirilmiş bir özeti aşağıda verilmiştir.

Bir Şikâyette Bulunduktan Sonra Toplu Şikâyet Prosedürüne Genel Bakış

1. Toplu şikâyette bulunuldu.

2. Avrupa Sosyal Haklar Komitesi şikâyetin kabul edilebilirliğine hüküm verdi. (Kabul edilemezse: başka işlem yok.)

3. Kabul edilebilir ise: Avrupa Sosyal Haklar Komitesi şikâyetin esasına karar verir. (Avrupa Sosyal Şartı’nın ihlali yoksa: başka işlem yok.)

4. Avrupa Sosyal Şartı’nın ihlali söz konusuysa: devlet, durumu düzeltmek için planlanan önlemleri Bakanlar Komitesi’ne bildirmelidir. (Devletten bildirim gelmezse: Bakanlar Komitesi Tavsiye’yi kabul edebilir (2/3) çoğunluk gereklidir)

5. Devlet bildirirse: BK, beyan edilen niyeti dikkate alarak karar alabilir. (basit çoğunluk)

Raporlama

Üye devletler, Avrupa Sosyal Haklar Komitesine düzenli olarak rapor sunmaktadırlar. Raporlar aracılığıyla devletler, Avrupa Sosyal Şartı’nın uygulanmasında kaydettikleri ilerlemeyi ifade etmektedir. Bu raporlara dayanarak, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi durumun Avrupa Sosyal Şartı ile uyumlu olup olmadığına dair sonuçlar sunar.

Toplu Şikayetler hakkındaki kararlara benzer şekilde, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi sonuçları da kanunu belirler, ancak bu durum devletler için bağlayıcı bir gereklilik değildir. Ulusal makamlar daha ziyade Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’nin sonuçlarını iç hukuk uyarınca yürürlüğe koymalıdır. Bakanlar Komitesi, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi kararlarını alır ve taraf devletlere bireysel tavsiyelerde bulunabilecek ancak üçte iki çoğunluğun onaylanmasını gerektiren bir karar kabul eder. Bir devlet, yasasını ve/veya uygulamasını Avrupa Sosyal Şartı’na uygun hale getirmek için hiçbir önlem almazsa, Bakanlar Komitesi bir Tavsiye Kararını ele alabilir, ancak bir kez daha üçte iki çoğunluk gerekmektedir. Avrupa Sosyal Haklar Komitesi sonuçları, Avrupa Sosyal Şartı’nın çevrimiçi veri tabanında (burada) mevcuttur.

GRUPLAR

MADDELER

Grup 1: istihdam, eğitim ve eşit fırsatlar

1, 9, 10, 15, 18, 20, 24, 25

Grup 2: sağlık, sosyal güvenlik ve sosyal koruma

3, 11, 12, 13, 14, 23, 30

Grup 3: İşçi hakları

2, 4, 5, 6, 21, 22, 26, 28, 29

Grup 4: Çocuklar, aileler, göçmenler

7, 8, 16, 17, 19, 27, 31


Avrupa Sosyal Şartı’nın maddeleri ve hükümleri dört tematik gruba ayrılmıştır. Toplu Şikayetler prosedürünü kabul etmeyen devletler, her yıl dört tematik gruptan birini rapor eder. Dört farklı grup ve ilgili makaleleri Tablo 2’de detaylandırılmıştır.

Toplu Şikayetler protokolünü kabul eden devletler daha basit bir raporlama yöntemini takip eder ve böylece her iki yılda bir basitleştirilmiş bir rapor sunarlar. Bu kategorideki devletler, Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’nin kapasitesinin zorlanmasını önlemek için iki gruba Tablo 3’te detaylandırıldığı gibi ayrılmıştır. Tablo 4, Devletler için raporlama zaman çizelgesini özetlemektedir.

Tablo 3: Toplu Şikayetler prosedürünü kabul eden ve basitleştirilmiş raporlamaya tabi olan devletler.

A Grubu

Fransa, Yunanistan, Portekiz, İtalya, Belçika, Bulgaristan, İrlanda, Finlandiya

B Grubu

Hollanda, İsveç, Hırvatistan, Norveç, Slovenya, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti

Tablo 4: Avrupa Sosyal Şartı hakkında devlet raporları

REFERANS DÖNEMİ

TEMATİK GRUPLAR /MADDELER

RAPOR TESLİM TARİHİ

NORMAL RAPOR

BASİTLEŞTİRİLMİŞ RAPOR

ASHK SONUÇLARININ KABULÜ

01/01/2011 – 31/12/2014

Grup 1

İstihdam, eğitim ve eşit fırsatlar

(Madde 1, 9, 10, 15, 18, 20, 24, 25)

31/10/2015

B Grubundakiler Hariç Tüm Devletler

B Grubundaki Devletler

Aralık 2016

01/01/2012 –  31/12/2015

Grup 2

Sağlık, sosyal güvenlik ve sosyal koruma

(Madde 3, 11, 12, 13, 14, 23, 30)

31/10/2016

B Grubundakiler Hariç Tüm Devletler

B Grubundaki Devletler

Aralık 2017

01/01/2013 –  31/12/2016

Grup 3

İşçi Hakları

(Madde 2, 4, 5, 6, 21, 22, 26, 28, 29)

31/10/2017

A Grubundakiler Hariç Tüm Devletler

A Grubundaki Devletler

Aralık 2018

01/01/2014 –  31/12/2017

Grup 4

Çocuklar, aile, göçmenler

(Madde 7, 8, 16, 17, 19, 27, 31)

31/10/2018

B Grubundakiler Hariç Tüm Devletler

B Grubundaki Devletler

Aralık 2019

01/01/2015 –  31/12/2018

Grup 1

İstihdam, eğitim ve eşit fırsatlar

(Madde 1, 9, 10, 15, 18, 20, 24, 25)

31/10/2019

A Grubundakiler Hariç Tüm Devletler

A Grubundaki Devletler

Aralık 2020

Sivil Toplum Katılımı

Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden daha zayıf bir araç olmasına rağmen, özellikle sosyal ve ekonomik haklara odaklandığı göz önüne alındığında, gençlerin haklarına koruma sağlama potansiyeline sahiptir. Avrupa Gençlik Forumu, üye kuruluşlarıyla iş birliği içinde Toplu Şikayetler prosedürü ile ilgilenmeye başlamaktadır. Gençlik örgütleri Avrupa Sosyal Şartı ile çalışmaya başlayabilir.

• Ülkenizin Avrupa Sosyal Şartı’nı mı yoksa yenilenmiş Avrupa Sosyal Şartı’nı mı onayladığını belirleyin.

• Gençlerin haklarıyla ilgili temel endişeleri ele almak için uygun olup olmadıklarını değerlendirmek için ülkenin yasal olarak bağlayıcı kabul ettiği madde ve paragrafları belirleyin.

• Yıllık raporlamaya dahil olmak için, ülkenin kabul ettiği çeşitli hükümler için raporlama zaman çizelgesini belirlemeniz tavsiye edilir.

• Avrupa Sosyal Haklar Komitesine bir rapor sunmak için bir zaman çizelgesi veya strateji geliştirin. Raporlamaya STK katılımı için resmi bir sistem bulunmamakla birlikte, sivil toplum kuruluşları, devletin Avrupa Sosyal Şartı’nın hükümlerine nasıl uymadığını belirterek Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’ne bilgi sağlayabilir. Raporlar [email protected] adresine gönderilmelidir.

EYLEM NOKTALARI: Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sistemi Aracılığıyla Gençlik Haklarının teşvik etme

Aşağıdakileri belirleyin:

1. Türkiye’nin orijinal veya yenilenmiş Avrupa Sosyal Şartını onaylayıp onaylamadığı araştırın.

2. Türkiye’nin Avrupa Sosyal Şartı’nın hangi hükümlerini kabul ettiğini belirleyin.

3. Türkiye’nin Toplu Şikayet prosedürünü kabul edip etmediğini belirleyin.

4. Türkiye’nin kuruluşunuzun ilgisini çeken (çalışma konusuna dahil olan) hükümler hakkında bilgi verip vermediğini (bkz. Tablo 4) inceleyin/takip edin.

5. İlgili bakanlıkla (ör. Dışişleri Bakanlığı) iletişime geçerek Gençlerin Haklara Erişimine ilişkin Bakanlar Komitesi Tavsiyesinden haberdar olup olmadığı. Eğer haberdarsa, tavsiyeyi uygulamak için ne tür çalışmalar yaptığını öğrenin.

* Not: Uluslararası gençlik STK’ları da bu tür çalışmalara katılmak için ulusal üyeleriyle birlikte çalışabilir.

AB VE ULUSAL DÜZEYDE GENÇLİK HAKLARI

Giriş

Bu bölüm, Avrupa Birliği veya uluslararası yükümlülüklerin bir sonucu olarak ulusal düzeyde var olan ve gençlik örgütleri veya gençlerin insan haklarını geliştirmede faydalı olabilecek birkaç hükme odaklanacaktır.

Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma ve Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi, yaşa dayalı ayrımcılığı açık bir şekilde yasaklamaktadır. Bildirge, ulusal düzeyde Avrupa hukukunu uygularken Avrupa Birliği kurumları ve üye devletler için yasal olarak bağlayıcıdır. Bildirge, Avrupa hukukunun gençlik haklarının belirli yönlerine uygunluğunu sağlamak için kullanılabilir.

Avrupa Birliği ayrıca, üye devletler üzerinde yasal olarak bağlayıcı olan direktifler şeklinde bir dizi ayrımcılıkla mücadele mevzuatına sahiptir.

• İstihdam ve meslekte din veya inanç, engellilik, yaş veya cinsel yönelim temelinde eşit muameleyi teşvik eden İstihdam Eşitliği Direktifi (2000/78/EC)

• İşgücü piyasasında, eğitimde, sosyal korumada (sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri dahil), sosyal avantajlarda, mal ve hizmetlere erişimde ve tedarikte dahil olmak üzere, bir işçi veya işveren örgütüne üyelik ve katılımda; etnik kökene dayalı ayrımcılığı, yasaklayan Irk Eşitliği Direktifi (2000/43/EC)

• Sırasıyla, mal ve hizmetlere erişim ve bunların tedarikinde ve istihdam ve meslek konularında erkekler ve kadınlar arasında eşit muamele için bir çerçeve sağlayan 2004/113 EC ve 2006/54/EC sayılı Direktifler

Tablo 5: Avrupa Birliği hukukuna dayalı ayrımcılığa karşı korumaya genel bakış

AYRIMCILIĞIN GEREKÇESİ

İSTİHDAM VE MESLEK

EĞİTİM

SOSYAL KORUMA

MAL VEYA HİZMET TEMİNİNE ERİŞİM

Irk veya Etnik Köken

Evet

 Evet

 Evet

 Evet

Cinsiyet

Evet

Hayır

Hayır

Evet

Yaş

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

Din veya İnanış

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

Engellilik

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

Cinsel Yönelim

Evet

Hayır

Hayır

Hayır

Ayrımcılığa karşı korumanın yaşamın her alanında ve daha fazla gerekçeye dayalı olarak daha da genişletilmesi sivil toplum için bir öncelik olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, üye devletlerin direnci ve taahhüt eksikliği nedeniyle Avrupa Birliği düzeyinde ilerleme yavaştır. Ayrıca, bazı Avrupa Birliği ülkelerinde ulusal mevzuat, Avrupa Birliği hukukunda öngörülenden daha kapsamlıdır.

Eşitlik Kurumları

Avrupa Birliği hukuku kapsamında üye devletler, ayrımcılık konularını izleyen ve raporlayan, ayrımcılık mağdurlarına yardım eden ve eşitliği teşvik eden Eşitlik Kurumları kurmakla yükümlüdür. Bir eşitlik kurumunun üzerinde çalışabileceği ayrımcılığın gerekçeleri ve alanları, eşitlik kurumlarının işlevleri ve dava yetkileri vb. konular ülkeler arasında farklılık gösterir. Avrupa Eşitlik Kurumları Ağı (Equinet), her ülke için Eşitlik kurumunun bir özetini geliştirmiştir. Ayrımcılığın gerekçeleri ve alanlarıyla ilgili yetkilere genel bir bakış için kurumun web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Eşitlik kurumları tarafından sağlanan bağımsız yardım, aşağıdakiler dahil çeşitli faaliyetleri içerebilir:

• Ayrımcılıkla mücadele yasalarının varlığı ve ayrımcılık eylemi için çare veya tazminat aramak için yasal işlem yapma olasılığı hakkında bilgi sağlamak;

• Ayrımcılığa maruz kalan kişilerin fail olduğu iddia edilen kişilerle barışçıl bir anlaşmaya /karşılıklı anlaşmaya (arabuluculuk) gelmelerine yardımcı olmak;

• Ayrımcılığa uğrayan kişileri mahkemeler önünde temsil etmek ve yasal tavsiye vermek;

• Tarafsız bir danışman veya üçüncü şahıs müdahaleci olarak hareket etmek;

• Yargı benzeri bir organ olarak ayrımcılık şikayetlerini soruşturmak ve dinlemek ve yasal olarak bağlayıcı veya yasal olarak bağlayıcı olmayan bir kararla davanın esasına karar vermek.

Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı 2007 yılından beri mevcuttur ve temel haklarla ilgili verileri toplama ve analiz etme yetkisine sahiptir. Ajans, bireylere doğrudan destek sağlamamaktadır. Ancak, Avrupa Birliği vatandaşlarını temel haklarının ihlal edildiğini hissetmeleri durumunda ilgili ulusal organlara yönlendirecek interaktif bir araç geliştirmektedir. Clarity aracının beta sürümü şu adreste mevcuttur: https://fra.europa.eu/clarity/en/tool

VİDEO: https://youtu.be/bvV7ICXyw8o

Ulusal İnsan Hakları Kurumları

Tüm Avrupa Birliği ülkelerinde ve bazı Avrupa Birliği dışı ülkelerde bulunan Eşitlik Kurumlarına ek olarak, BM Üye Devletleri Ulusal İnsan Hakları Kurumlarına (UİHK) sahip olmaya teşvik edilmektedir (Örn. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu). UİHK’lar, hükümetten bağımsız olan ve ulusal düzeyde insan haklarını korumak ve geliştirmekle sorumlu, devlet tarafından yetkilendirilmiş kurumlardır. UİHK’lar, sahadaki insan hakları durumunun izlenmesi ve uluslararası izleme organlarına raporlama dahil olmak üzere çeşitli işlevlere hizmet eder. Ayrıca, UİHK’lar bireylere destek sağlar ve ulusal kanunların uluslararası insan hakları standartlarına uygunluğunu sağlar.

UİHK, sivil toplum kuruluşları ile devlet arasında ve ayrıca ulusal ve uluslararası arenada yararlı bir bağlantı sağlar. Ülkelere göre UİHK’ların bir listesi burada mevcuttur.

EYLEM NOKTALARI: Avrupa Birliği’nde ve ulusal düzeyde Gençlik Haklarının teşvik edilmesi 

Aşağıdakileri tanımlayın:

1. Ulusal mevzuat tarafından hangi ayrımcılık temellerinin ve yaşamın hangi alanlarında korunduğu araştırın ve tespit edin.

2. Ülkenin bir eşitlik kurumunun olup olmadığı, yetkisinin ne olduğu ve hangi işlevleri yerine getirdiğini araştırın. (Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu)

3. Ülkenin Ulusal İnsan Hakları Kurumu olup olmadığı ve temel faaliyetlerinin neler olduğu araştırın. (Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu)

4. Avrupa Birliği üye devletlerindeki münferit vakalar için Temel Haklar Ajansının ‘Clarity’ aracını kontrol edin. (https://fra.europa.eu/clarity/en/tool)

gençlik hakları